YARGI KARARLARINDA GEREKÇELENDİRME ÇALIŞMASI AÇILIŞ PROGRAMI YAPILDI

03 Haziran 2021
Araştırma ve Geliştirme Merkezi

Türkiye Adalet Akademisi (TAA) tarafından düzenlenen Yargı Kararlarında Gerekçelendirme Çalışması’nın açılış programı, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye Barolar Birliği Başkani Metin Fevzioğlu ve Türkiye Adalet Akademisi  Başkanı Muhittin Özdemir’in açılış konuşmaları ile gerçekleştirildi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, adaletin her türlü beşeri faaliyeti kuşatan kutsal bir kavram olduğunu belirterek, yargı mensuplarının maddi hakikatin peşindeki çileli yürüyüşünün yegâne amacının da adaleti sağlamak olduğunu belirtti.

ÖZDEMİR: HUKUK BİLİMİNE ÖNEMLİ KATKILARI OLACAKTIR

Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, Yargı Kararlarında Gerekçelendirme Çalışması  Açılış programında, önemli bir gündemin açılışını yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Başkan Özdemir: “ Yenilenen ve güçlenen yapısı “Güven Veren Adalet İçin Etkin Eğitim” anlayışını temel alan vizyonuyla, çalışmalarına ara vermeden devam eden Türkiye Adalet Akademisi; Aday Eğitimi, hâkim ve savcı eğitimleri, kamu kurumlarına yönelik hukuk ve adalet konularında düzenlenen Hizmet İçi Eğitimler ile yabancı ülke hâkim ve savcılarına yönelik Yurt Dışı Eğitimler olmak üzere; dört alanda eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir.

Hedefimiz; hukuka ve insan haklarına bağlı, tarafsız, bağımsız, hür vicdanıyla karar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen, toplumun adalet ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte hâkim ve savcılar yetiştirmektir. Bu amaçla; Uygulamaya dayalı eğitim modeli; Akademinin eğitim faaliyetlerinin temelini teşkil etmektedir. Bu modelin merkezinde de, dava dosyalarının iyi analizi, delillendirme, ve gerekçe yazımı bulunmaktadır. Hukuk metodolojisine uygun karar yazımı, bir hukuki gerekçelendirmenin temelinde kaleme alınmış yargı kararlarının ortaya konulması denetlenilebilirliği artıracaktır. Ayrıca tarafların ve kamuoyunun kararı içselleştirilmesini sağlayacak ve hukuk biliminin gelişmesine önemli katkılar sunacaktır.

KARAR YAZMA TARZINI SİSTEMLİ HALE GETİRME AMACINDAYIZ

Hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesi gereğince, yargı kararlarının anlaşılabilirliği ve mantıklı bir temele dayandırılması, varılan hükmün dayanakları ile nedeninin açıklanması, vatandaşların hukuk devletine ve adalete olan güvenini artıracaktır. Yargı kararlarında gerekçelendirme çalışmasını, hâkim ve savcılar ile adayların, gerekçe konusunda yetkin mesleki bilgi ve beceriye sahip olmalarını sağlama düşüncesiyle paydaşlarımızla birlikte başlattık. Çalışmanın amacı; yargı sistemimizde karar yazma tarzının sistemli bir biçimde yeniden oluşturulması, standartların belirlenmesi ve geliştirilmesidir. Bu çalışmanın merkezinde de; tarafların iddia ve savunmalarının etkisinde kalmadan, vakaların objektif olarak ortaya konulması; tarafların iddia ve savunmalarını dikkate alarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ve hukuki meselenin tespit edilmesi; hukuki nitelendirmenin doğru yapılarak delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçelendirilmesi ile karar metinlerinde hukuki terim ve kavramların titizlikle seçilerek, Türkçenin doğru ve etkili biçimde kullanılması bulunmaktadır.” dedi. 

FEYZİOĞLU: ELELE YÜRÜMEYE DEVAM

Türkiye Adalet Akademisi tarafından düzenlenen "Yargı Kararlarında Gerekçelendirme Çalışması" programında konuşan Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Doğru işler yapılıyor. İşlerin sonuçlarını almamız için vakit lazım ama istikamet doğru, hedef doğru, dava doğru. O zaman el ele yürümeye devam. Birlikte doğru işler yapıyoruz, güzel işler yapıyoruz. Derler ki, hâkim hükmüyle konuşur. Aslında hâkim hükmünün gerekçesiyle konuşuyor. Peki hâkim hükmünün gerekçesinde ne diyor, ne demek istiyor? Dinliyoruz, bir şey söylemesini istiyoruz. Bu çalıştayı düzenlediğimize göre dediklerini her zaman çok da yeterli bulmuyoruz ki bazı eksiklikler var, düzeltelim. Böyle çok önemli bir çalışma ve 3 yıla yayılacak bir süreçte iyileştirmeler düşünüyoruz. Bu çalıştay başarılı olacak ben inanıyorum. Doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam." Dedi.

GÜL: GEREKÇELİ KARAR HAKKI, ADİL YARGILANMA HAKKININ EN ÖNEMLİ BOYUTUNU OLUŞTURUYOR

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hukuk devletinde, sadece mahkeme kararlarının değil, her türlü tasarrufun, gerekçesiyle keyfilikten ayrıldığını söyledi. Gerekçenin yargısal faaliyetler için özel anlam taşıdığını anlatan Gül, şöyle konuştu: “Gerekçe, hukuk devletinin alamet-i farikasıdır. Gerekçesine bakarsanız bu keyfidir, bu hukukidir diye bir yoruma varırsınız. Gerekçenin yargısal faaliyet için taşıdığı özel anlam ise çok daha açıktır. Gerekçeli karar hakkı, adil yargılama hakkının en önemli boyutunu oluşturmaktadır. Nitekim hem Anayasa Mahkemesi, hem AİHM’de adil yargılanma çerçevesinde en fazla ihlale konu olduğumuz husus gerekçesiz kararlar sebebiyledir. Neden sonuç ilişkisi gerekçeyle ortaya konur. Hükmün hakikatle bağı, gerekçe sayesinde ancak kurulur.”

TOPLUMUN YARGIYA OLAN GÜVENİ GEREKÇE ÜZERİNDEN KURULAN İLİŞKİ İLE SAĞLANIR

Gerekçeli kararların diğer fonksiyonunun da etkili bir yargısal denetime zemin teşkil etmek olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Gül, kararların böylece temelsiz önyargılar üzerinde değil, nesnel bir değerlendirme üzerinde yükseldiğini görmek mümkün olacağını kaydetti. Yargısal denetim kadar, demokratik denetimin de gerekçeye bağlı olduğunu belirten Bakan Gül, “Toplumun yargıya güveni, gerekçe üzerinden kurulan ilişkiyle sağlanır. Muhakemenin kamusal niteliği ve yargılamanın aleniyeti, doğrudan veya dolaylı bir göz olarak, toplumun sürece refakati demektir. Ankara Adliyesinde şu an görülen bir dava sadece iki taraf arasında görülen bir dava değil, 84 milyonun gözünün önünde ve huzurunda cereyan eden bir ihtilafın, yargı nasıl çözecek, adaleti nasıl tatmin edecek, kararını nasıl verecek, bu kararını neye göre delillendirip gerekçelendirecek diye Türk Milleti adına karar veren yargının tüm işlemlerini bu millet birebir takip edebilmektedir. Bu millet o davada ortak gözcü, gözlemci ve o sürecin bir parçası olarak süreci takip etmektedir. İşte adaletin tecelli ettiğine o iki tarafın inanması kadar tüm toplumun da evet adalet tecelli etmiştir duygusuna sahip olması işte yargının temel görevidir.  Yani gerekçe, bu yönüyle de yargı organının temel iletişim aracıdır, kamusal iletişim aracıdır” dedi.

YARGININ İTİBARI, ÖZENLİ BİR ŞEKİLDE KALEME ALINMIŞ, GEREKÇESİ TUTARLI KARARLAR ÜZERİNDE YÜKSELECEKTİR

Yargının dava dışı tartışmalardan uzak durması gerektiğini belirten Adalet Bakan Gül, verilen kararlarda gerekçe ve delillendirmelere özen gösterilmesinin zorunlu olduğunu bildirdi. Bakan Gül, “Yargı kararıyla konuşur, iddianamesiyle konuşur; ilamıyla, verdiği kararla konuşur, mahkeme kararıyla konuşur. O zaman tüm toplum der ki; ‘Ya biz yargıya şöyledir böyledir dedik ama tüm delilleri toplamış, gelen deliller bu, bunu yorumlamış, delillendirmiş, yani bu adam hak etmiş ya da bu sonuç mukadder, doğru bir karar’ diyebilmesi tüm topluma karşı yargının temel vazifesidir. Madem hâkim-savcı kararıyla konuşur, o halde sözünün bir ciddiyet ve ağırlığının olması gerekir. Yargının itibarı, özenli bir şekilde kaleme alınmış, gerekçesi tutarlı ve derinlikli kararlar üzerinde yükselecektir. Kesinleşmiş bir hükmün etkisini ve otoritesini güçlendirecek olan da budur.” diye konuştu.

YİĞİT: YARGI SİSTEMİNE KATKI SUNMASINI TEMENNİ EDİYORUM

Danıştay Başkanı Zeki Yiğit: “Açılışını yapmakta olduğumuz bu çalışmanın verimli olmasını Türk Yargı Sistemine katkı sunmasını temenni ediyorum. Adalet kararlarla dağıtılmaktadır. Bu kararların yargı organlarından beklenen adalet tevzi görevini yerine layıkıyla yerine getirilebilmesi, asıl muhatap olan davanın taraflarını hem içerik hem de şekil yönünden tatmin ve ikna edebilmesine bağlıdır. Bütün mahkemelerin kararları gerekçeli olarak yazılmak zorundadır.  Yargıyı zaafa düşürecek maksatlı eleştirilerden özenle kaçınılması ve hakkaniyetli olunması beklentisiyle bu konferansın hedeflerine ulaşmasını temenni ediyor, katkı sunan ve sunacak olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

AKARCA: KARARLARDA MİZAH OLMAMALI

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca ise bazı gerekçeli kararları eleştirdi. Mahkeme kararlarında maddi hata bulunmaması gerektiğini söyleyen Akarca, "Kamu denetimine açtığımız kararlarda kişisel verileri temizleme bürosunun yaptığı hatalar sebebiyle bir bakıyorsunuz, yemek tarifi, bir bakıyorsunuz şarkı sözü. Orada bir personelin dikkatsizliği sebebiyle yer alması o karara duyulan saygınlığı zedelemektedir. İnsanlar buna güvenebilirler mi? Ayrıca kararlarda mizah olmamalı, karalar ciddi olmalı. Geçen okudum bir derece mahkemesinin kararında çok affedersiniz diyor ki, 'öküzün altında buzağı aranmamalı.' Mahkeme kararının gerekçesinde yazılacak bir husus mu? Buna benzer çok örnek verebilirim; ama şimdi bununla yetinmiş olayım" dedi.