TÜRK HUKUK TARİHİ SEMPOZYUMU BAŞLADI

25 Ekim 2021
Türkiye Adalet Akademisi

Türkiye Adalet Akademisi, Türk Tarih Kurumu ve Türkiye Barolar Birliği tarafından “Türk Hukuk Tarihi Sempozyumu” Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün katılımı ile başladı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, Türk Tarih Kurumu Başkanı Birol Çetin ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşmalarının ardından sempozyumun açılış bildirisi "Türk Hukuk Tarihinin Önemi, Dünü, Bugünü ve Yarını" başlığıyla Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın tarafından sunuldu.

Adalet Bakanı Gül, Türk Hukuk Tarihi Sempozyumu'na katıldı

Sempozyumda konuşan Bakan Gül, "Hukuk devleti derken, 'kanun devleti' demediğimiz, insan haklarına dayanan, hukukun evrensel standartlarını koruyan, geliştiren devleti kastettiğimiz açıktır" dedi. Bakan Gül, "Bir hukukçunun mesleki kalitesi de sadece kanunu uygulama kabiliyetine göre ölçülmemelidir." ifadelerini kullandı.

BAKAN GÜL: 'HUKUK, TOPLUMLARIN KENDİ TECRÜBELERİYLE ŞEKİLLENİR'

Konuşmalarında hukukun tarihiyle, felsefesiyle, sosyolojisiyle ve diğer unsurlarıyla kapsamlı bir disiplin olduğunu vurgulayan Gül, hukukun özünün toplumların kendi tecrübeleriyle, evrensel kurallar ve gelişmelerle şekillendiğini belirtti. Dünden yarına hareket eden bir dinamizmle geleceğe ışık tutan hukukun, kanunla eş değer bir durum olmadığının altını çizdi.

"KANUNLARI UYGULAMAK HUKUKUN HAYATA GEÇMESİNDE EN ÖNEMLİ ARAÇTIR"

Bakan Gül, konuşmalarına şöyle devam etti: "Hukuk devleti' derken, 'kanun devleti' demediğimiz, insan haklarına dayanan, hukukun evrensel standartlarını koruyan, geliştiren devleti kastettiğimiz açıktır. Bir hukukçunun mesleki kalitesi de sadece kanunu uygulama kabiliyetine göre ölçülmemelidir. Kanunları bizatihi uygulamak ifade ettiğimiz gibi hukukun hayata geçmesinde en önemli araçtır ama bir hukukçu kimliğinin inşası bundan çok daha öteye sahiptir. Çok daha fazlasını gerektirmektedir." şeklinde konuştu. Bakan Gül, hukuk tarihinin hukukun dinamizmini öğrettiğini, değişim süreçlerini, uygulamaların sonuçlarını göstererek hukukun inşasında en önemli verileri ortaya koyduğunu da sözlerine ekledi.

"AZIMSANMAYACAK BİR BİRİKİM ORTADADIR"

Abdulhamit Gül, "Ülkemizde Kanun-i Esasi'nin 1876 gibi çok da geç olmayan bir tarihte ortaya çıktığını görüyoruz. 1921 Anayasası'nın 100'üncü yılındayız. Bakıldığında azımsanmayacak bir birikim ortadadır. Bu birikimi alarak da sivil, demokratik, özgürlükçü anayasa yapma imkânı vardır. Hukuk tarihi bu yönüyle de bize hukuk inşası anlamında birikim imkânı sağlamaktadır." ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'DE YAYINI DEVAM EDEN EN ESKİ DERGİ: ADALET DERGİSİ'

Adalet Bakanlığının hukuki eserlerin basımında ve yayımlanmasında yaptığı çalışmaları anlatan Gül, Adalet dergisinin, Türkiye'de yayını devam eden en eski dergi olduğunu söyledi.

BAŞKAN ÖZDEMİR: “ADALET, MÜLKÜN TEMELİDİR SÖZÜ TARİH BOYUNCA TEZAHÜR ETMİŞTİR

Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, Türk Tarih Sempozyumunun düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, köklü bir hukuk tarihi bırakan ecdada saygılarını sundu. Akademi Başkanı Özdemir; “Adalet kavramı tarih boyunca insanların hayatında önemli bir yere sahip olmuştur.  Türkiye Cumhuriyeti, köklü devlet ve adalet gelenekleri üzerinde yükselmiştir. Bizim hukuk kültürümüzde büyük önem atfedilen "Adalet, mülkün temelidir" sözü Cumhuriyetin ilk anayasasından bugüne kadar vurgulanan yargı bağımsızlığı çerçevesinde tezahür etmiştir.

ADALET VE HUKUK PENCERESİNDEN BAKMAK İSTİYORUZ

Yüzyıllara yayılan köklü hukuk ve adalet anlayışına sahip, yüksek bir medeniyetin temsilcileri olarak, Türk tarihine Adalet ve hukuk penceresinden bakmak, farkındalığı artırmak istiyoruz. Türk hukuk tarihine yön veren metinleri, kurumları ve şahısları, ele almak; Türk hukuk tarihi birikimini günümüz koşullarında tartışmak ve bu alanda yeni uygulamalara katkıda bulunmak; Devlet, Adalet ve hukuk hayatımız için mukayese, genç hukukçular ve kurumlar için bir modelleme imkânı sunmak, amacıyla Türk Hukuk Tarihi Sempozyumunu düzenledik.

SEMPOZYUMDA 64 BİLDİRİ YAYINLANACAK

Üç gün sürecek olan sempozyumda; 64 bildiri, aynı anda, iki farklı salonda yapılacak 16 oturumda sunulacaktır. Dost ve kardeş ülke Azerbaycan'dan katılan iki misafir akademisyenimiz de bildirileriyle sempozyuma katkıda bulunacaklardır. Bu sempozyum vesilesiyle Türk Tarih Kurumu ve Türkiye Barolar Birliği ile yapmış olduğumuz iş birliğinden büyük bir memnuniyet duyduğumuzu belirtmek istiyorum.  Türk Tarih Kurumu Başkanı Sayın Prof. Dr. Birol Çetin ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum.” Dedi.

BAŞKAN ÇETİN: “ HUKUK TARİHİ ÇOK ÖNEMLİ BİR KONU BAŞLIĞI”

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Türk Hukuk Tarihi Sempozyumunu düzenlemekten memnuniyet duyduklarını ifade ederek, adalet olmadan ne devletin ne de siyasetin düzene giremeyeceğini vurguladı. Başkan Prof. Dr. Çetin; “ Bilinen en eski Türk topluluklarından günümüze kadar, Adalet ve Hukuk kavramlarına Türk toplumu da çok büyük önem vermiştir. Adalet olmadan, hukuk olmadan, ne devlet ne siyaset ne de ekonomi düzene girebilir. Türk kelimesi de töresi olan töre kelimesinden türetilmiştir. Dolayısıyla bizim hukuk alanında da çok büyük bir tecrübemiz var. Bugün yapacağımız çalışma ile de bu çalışmaları daha ileri noktalara götüreceğiz. Hukuk tarihi çok önemli bir konu başlığı, nereden başladık nereye geldik noktasında. Günümüzdeki sorunları çözebilmek adına, geçmişten gelen tecrübelerden yararlanıyoruz. Son yıllarda özellikle tarihi konulara gençlerimizden ciddi anlamda ilgi ve alaka var. Bu sebepten yayınlarımızı da genç kuşaklara göre ayarlamaya çalışıyoruz.

ÇAĞIMIZIN GEREKSİNİMLERİNE HUKUK ALANINDA DA UYUM SAĞLAMAMIZ GEREKİYOR

Yaşadığımız çağda da birçok dönüşümler oldu. Bilişim ve iletişim alanındaki gelişmelere bizzat şahit olduk. Bu değişimlere hukukunda uyum sağlaması gerekiyor. İktisadi alanda ve hukuk alanında hızla ayarlamalar yapmak gerekiyor. Türk Tarih Kurumu’nun bir görevi de tarih kurumun bütün yönleriyle bilimsel yöntemlerle araştırılması ve bunun tüm dünyaya duyurulmasıdır. Bu vazifemiz çerçevesinde hukuk da dâhil olmak üzere tarihin tüm alanlarında çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdüreceğiz.” Dedi.

BAŞKAN FEYZİOĞLU: “ HUKUK DEVLETİ, YÖNETİCİLERİN İRADESİNİN ÜZERİNDE KABUL EDİLDİĞİ BİR DEVLETTİR”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, devlet kurallara uymayanlara müeyyide uygulama tekelini elinde bulunduran bir hukuki örgütlenmedir. Müeyyide kuralı teyit eden, ayakta tutan demektir. Hukuk devleti ise en bilinen tanımı ile kendi koyduğu kurallara, kendini de bağlı sayan hukukun, yöneticilerin iradesinin üzerinde kabul edildiği bir devlettir. Türklerin çok sayıda devlet kurduğu bilinen bir gerçektir. Tüm bu devletlerin arkasında töre var. Devlet ömrünü tamamlasa dahi töre devam ediyor, yani hukuk devam ediyor. Yusuf Has Hacib’in kaleme aldığı Kutadgu Bilig’de diyor ki; ‘İster oğlum, ister yakınım veya hısmım olsun, ister yolcu, ister misafir olsun kanun karşısında benim için bunların hepsi birdir. Hüküm verirken hiç biri beni haklı bulmaz” işte bu hukuk devletinin ifadesidir. Törenin bugünkü karşılığı kanunsa çağın koşulları içerisinde kanun önünde eşitlikten hukuk devletinden, hukuk devletinin başlangıç adımlarından söz etmek mümkündür.

TÜM HUKUK SİSTEMLERİNİN TEMELİNDE ADALET VARDIR

Öte yandan hukuk zaman içerisinde ihtiyaçlara göre şekillenir. Osmanlı ve Selçuklularda İslam Hukukunu temel alan ikili hukuk sistemini benimsemişlerdir. Hepsinin temeli ise adalettir. Türk Hukuk Tarihi üzerinde çalışacak insanların en büyük şansı Selçuklulardan itibaren tutulan arşiv çalışmalarıdır. Güçlü bir devlet arşivi güçlü bir devletin dolayısıyla güçlü bir hukuk sisteminin de işaretidir. Türk devletinin milli davası olan çağdaş uygarlık seviyesinin de üzerine çıkma hedefine yürekten bağlı olması gerekir. Ve en vatansever olanımız görevini en iyi yapandır şiarı ile yetişmesini sağlamalıyız. Bu da eğitimle olur. Bu eğitiminde verilebilmesinin yolu geçmişimizi çok iyi bilmektir. Türk Hukuk Tarihini anlamaktır.” Dedi.

SEMPOZYUM 27 EKİM'E KADAR SÜRECEK

Programa; Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Adalet Bakan Yardımcıları, Yargıtay Genel Sekreteri Fevzi Yıldırım, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri, bazı baro başkanları ve akademisyenler katıldı. Sempozyumun açılış bildirisi ise, "Türk Hukuk Tarihinin Önemi, Dünü, Bugünü ve Yarını" başlığıyla Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın tarafından sunuldu.