"AİLE HUKUKU SEMPOZYUMU" BAŞLADI
Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Türkiye Adalet Akademisi iş birliğinde, 2025 Aile Yılı kapsamında, 20-22 Kasım 2025 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen “Aile Hukuku Sempozyumu” başladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un tensipleriyle 2024 yılında kurulan Aile Hukuku Değerlendirme Kurulu’nun önerileri doğrultusunda hazırlanan Sempozyum; Adalet Bakan Yardımcısı Hurşit Yıldırım, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir ve Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Bekir Altun’un açış konuşmaları ile başladı.
HURŞİT YILDIRIM: BURADA YÜRÜTÜLECEK MÜZAKERELER, UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE KATKI SAĞLAYACAK
Program açılışında konuşan Adalet Bakan Yardımcısı Hurşit Yıldırım: “Bugün burada, insanlığın en temel kurumu olan ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımızı konuşmak üzere bir araya geldik. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan etmesi, devletimizin bu konudaki kararlılığını açıkça ortaya koymaktadır.
Türkiye Adalet Akademisinin ev sahipliğinde düzenlenen bu Sempozyumun, aile hukukunun tüm paydaşlarını buluşturması açısından büyük önem taşıdığına inanıyorum. Önümüzdeki üç gün boyunca boşanma süreçleri, evlat edinme, velayet, çocukların üstün yararı ve 6284 sayılı Kanun gibi kritik başlıkları değerlendireceğiz. Bu toplantının amacı yalnızca mevcut sorunları tespit etmek değil; aynı zamanda toplumsal değerlerimizle uyumlu, çözüm odaklı yeni yaklaşımlar geliştirmektir.
Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’un 2 Ağustos 2024 tarihli oluru ile kurulan Aile Hukuku Değerlendirme Kurulu’nun çalışmaları doğrultusunda gerçekleştirilen bu Sempozyum, aile hukukunun dinamik yapısına karşı duyarlı bir hukuk sistemi inşa etme irademizi göstermektedir. Burada yürütülecek müzakereler, uygulamada karşılaşılan sorunların çözümüne katkı sağlayacak ve aile kurumunu koruyacak somut adımların atılmasına zemin hazırlayacaktır.
Aile hukukundaki her karar, insan hayatına doğrudan dokunan bir karardır. Bu nedenle hem hukuku hem insanı birlikte değerlendirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Aile Yılı kapsamında düzenlenen bu Sempozyumun hayırlı sonuçlara vesile olmasını diliyor; başta Adalet Bakanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
LEMAN YENİGÜN: HER ÇOCUĞUN SAĞLIKLI VE GÜVENLİ GELİŞEBİLMESİ İÇİN SICAK BİR AİLE ORTAMINA İHTİYACI VARDIR
Program açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün: “Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle Aile Yılı olarak ilan edilen bu anlamlı yılda Aile Hukuku Sempozyumunda sizlerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim. Aileyi merkeze alan politikalarımızı güçlendirdiğimiz bu özel yılda aile hukukuna ilişkin tüm başlıkları ele alan reform iradesini tebrik etmek istiyorum.
Her çocuğun sağlıklı, güvenli ve bilinçli gelişebilmesi için kendilerini koruyacak, sevecek, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayacak sıcak bir aile ortamına ihtiyacı vardır. Ancak boşanma, ölüm, psikolojik sorunlar veya ekonomik yetersizlikler gibi durumlarda aileler bütünlüklerini devam ettiremeyip çocukların gereksinimlerini karşılayamaz hale gelebilmektedir. İşte tam bu noktada devlet olarak görevimiz; ailenin güçlendirilmesi ve her bireyin aile birliği içinde desteklenerek korunması için koruyucu ve önleyici hizmetleri kesintisiz sunmaktır.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak çocuğun üstün yararını gözeten her türlü yasal düzenlemeyi desteklemek isteriz. Boşanma sonrası velayeti altında bulunmayan ebeveyn ile çocuk arasında uygun kişisel ilişki kurulması konusunda Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri birimimizin başarılı çalışmaları bizleri memnun etmektedir.
Biz, 6284 Sayılı Kanun’un uygulayıcısı olan bir Bakanlık olarak konunun burada ele alınmasını çok kıymetli buluyoruz. 25 Kasım’da şiddete karşı ulusal planımızı ilan edeceğiz. Bu Sempozyumdan çıkacak her fikir, çocuklarımızın daha güvenli, ailelerimizin daha güçlü olduğu bir Türkiye vizyonuna katkı sağlayacaktır.” dedi.
BAHAR GÜLTEKİN CANDEMİR: AİLE, HUKUKİ KORUMA VE GÜVENCELERLE AYAKTA TUTULMASI GEREKEN BİR KURUMDUR
Program açılışında konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir: “Bugün burada üç gün boyunca aile hukukunun hemen her boyutunu ele alacağımız yoğun bir program için bir aradayız. Çocukların aile mahkemesi süreçlerindeki hukuki durumu, nafaka hukukundaki güncel tartışmalar, mal rejimi uygulamaları ve 6284 sayılı Kanunun sahadaki yansımaları Sempozyumun omurgasını oluşturuyor. Aile, hukuki koruma ve güvencelerle ayakta tutulması gereken bir kurumdur ve aile hukuku medeni hukukumuzun merkezinde yer alıyor.
Aile hukukunda verilen her karar çocukları ve gelecekteki kuşakları etkiliyor. Bu yüzden öngörülebilirlik, eşitlik, toplumsal cinsiyet adaleti ve çocuğun üstün yararı ilkelerinin birlikte uygulanması hayati önemdedir. Çocuk aile içindeki en korunmaya muhtaç kişidir ve verilen her karar onun tüm hayatını etkiler. Son yıllarda kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri nafakadır. Oysa nafaka, özellikle ekonomik şiddet riski taşıyan kadınlar ve çocuklar açısından hayati bir kurumdur. Tartışmanın hak temelli ve veriyle desteklenen bir zeminde yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz. 6284 sayılı Kanun, kadına yönelik şiddetle mücadelede elimizdeki en önemli yasal dayanaklardan biridir. Uygulamada yaşanan aksaklıkların giderilmesi ve tedbirlerin etkin uygulanması büyük önem taşımaktadır.
Türkiye Barolar Birliği olarak aile hukukunun insan hakları perspektifiyle düşünülmesi, çocuğun üstün yararı ve toplumsal cinsiyet eşitliği için üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazırız. Bu Sempozyuma katkı sunan tüm kurumlara teşekkür ediyorum. Tartışmalarımızın aile hukukunun gelişimine ve adalet arayan insanların hayatına dokunan sonuçlar üretmesini diliyorum.” dedi.
BEKİR ALTUN: TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİ OLARAK AİLEYİ KORUMA VE GÜÇLENDİRME SORUMLULUĞUNU TAŞIYORUZ
Program açılışında konuşan Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Bekir Altun: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle 2025 yılı “Aile Yılı” olarak ilan edilmiştir. Bu özel yılda kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin iş birliği ile ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik projeler, kampanyalar, bilimsel etkinlikler ve farkındalık çalışmaları hayata geçirilmeye başlanmıştır.
Türkiye Adalet Akademisi olarak biz de aileyi koruma ve güçlendirme sorumluluğunu taşıyor ve bu ortak hedef için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Bu vesileyle ülkemizin önemli akademik dergilerinden biri olan Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Aile Yılı için özel bir sayı yayımlamıştır. Bu özel sayıda aile hukuku kapsamlı bir bakış açısıyla ele alınarak modern çağın etkileri, boşanma süreçleri, çocuk hakları, aile içi şiddet ve aile dostu politikalar gibi kritik konular incelenmiştir.
Yine aile hukuku alanındaki kurumlar arası iş birliğini güçlendirmek, güncel sorunları ve alternatif çözümleri masaya yatırmak üzere Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’un tensipleriyle 2024 yılında Aile Hukuku Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur. Aile Hukuku Sempozyumu da bu kurulun önerileri doğrultusunda düzenlenmiştir.
Bu Sempozyum, aile hukukundaki güncel sorunları ele almak, uluslararası iyi uygulamaları ve alternatif çözümleri tartışmak amacıyla ilgili kurumları bir araya getirmiştir. Sempozyum, aileye verdiğimiz değerin hukuka olan inancımızın ve daha güzel yarınların umudu olarak ifade edilmektedir. Sempozyumda salt hukuki meseleleri değil; aynı zamanda insan onurunu, çocuğun sesini, eşlerin hakkını ve toplumun vicdanını da gündeme taşıyoruz. Amacımız çocuğun en iyi şekilde korunduğu, kadının güven içinde hissettiği ve bireyin haklarının titizlikle gözetildiği, adil ve sürdürülebilir bir aile hukuku düzeninin inşasına katkı sağlamaktır.
Bu kapsamda aile mahkemesi süreçlerinde çocukların hukuki durumları, nafaka, mal rejimi, 6284 sayılı Kanun uygulamaları gibi aile hukukunun temel meselelerini ele alacağız. Bu programın, farklı kurumların ortak aklını birleştirerek yarının daha güçlü, daha adil ve daha insani aile hukukunu inşa etme yolunda bir ışık ve bir umut olmasını diliyorum.” dedi.
















